İş Hayatında Eğiteknoloji

Eğitim Teknolojileri Uygulamalarınız Sürdürülebilir mi?

0
Please log in veya register to do it.
Eğitim Teknolojileri Uygulamalarınız Sürdürülebilir mi

Günümüzde öğrenmenin sadece dört duvar ile sınırlandırılamayacağı, gerek bireysel gerekse kurumsal öğrenmenin hayati öneme sahip olduğu bilinmektedir (Collinson, 2008). Bilim ve teknolojide yaşanan hızlı gelişim ile birlikte artan rekabet koşulları ve iş süreçlerinin teknolojiye uygun şekilde yenilenme ihtiyacı sürekli öğrenmeyi kritik kılmıştır (Orhan & Akkoyunlu, 1999). Öğrenmenin zaten bu kadar kritik olduğu dönemde 2019’un son günlerinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü birçok işletmeyi tüm iş süreçlerinde yeniden yapılandırmaya sevk etmiştir. Bu iş süreçlerinden biri de İnsan Kaynaklarının en temel fonksiyonlarından biri olan eğitim süreçleridir. Şirketler bu süreçte teknolojiyi öğrenme ve öğretme süreçlerine hızlıca entegre etmekte, hali hazırda eğitim süreçlerine teknolojileri entegre etmiş olan şirketler ise eğitim süreçlerini aksatmadan faaliyetlerine devam etmektedir.

Ülkemizde uzaktan eğitim faaliyetlerinin geçmişi “Mektupla Öğretim” adıyla 1960’lara kadar dayanmaktadır (Kaya,2006). Çalışan gelişimi için etkili bir yöntem olan e-öğrenmede 2000’li yıllarda başlayan gelişmeler, sonraki yıllarda olağanüstü bir artış göstermiştir (Arthur‐Mensah & Shuck, 2014). Bu artış halen devam etmekte olup, Covid-19 virüsünün iş dünyasına etkileri ile uzaktan eğitim faaliyetleri birçok şirketin ajandasında acil koduyla bulunmaktadır.

Peki, bu noktada sorulması gereken bazı sorular var. Dünyada ve ülkemizde katlanarak artan eğitim teknolojileri uygulamaları şirketiniz için sürdürülebilir mi? Ne kadar sürdürülebilir? Kullanıldıktan bir süre sonra vazgeçilecek bir teknolojiye hangi şirket yatırım yapmak ister?

Yeni teknolojilerin kullanılacağı yüksek maliyetli projelere karar vermeden önce kullanılacak teknolojinin çalışanlar tarafından kabulünün ve sürdürülebilirliğinin araştırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü çalışanlar yeni teknolojileri kabul etmez ve kullanmazlarsa bu tür girişimlerin faydaları görülemez (McFarland & Hamilton, 2006).

Literatür incelendiğinde yeni teknoloji uygulamalarının sürdürülebilir kullanımına yönelik bazı kuramlar vardır. Dağhan ve Akkoyunlu (2016) bu kuram ve modelleri başlıca; Bilgi Sistemleri Beklenti Onaylama Modeli (Bhattacherjee, 2001), Bilişsel Model (Oliver, 1980), Teknoloji Süreklilik Kuramı (Liao, Palvia, & Chen, 2009), Bilgi Sistemleri Başarı Modeli (Delone & McLean, 2003) olarak sıralamıştır.

Bu makale çerçevesinde yine birçok farklı teknolojinin kabulü için kullanılan Teknoloji Kabul Modeli ile eğitim teknolojileri kabulü ve sürdürülebilirliğini ele alacağım. Birden fazla faktörü aynı anda inceleme potansiyeli olan ve teknoloji uygulamalarının kabulünü incelemede teorik bir altyapı olarak yaygın bir şekilde kullanılan (Lee, Hsieh, & Hsu, 2011) Teknoloji Kabul Modeli (TKM), e-öğrenme sistemlerinin araştırılmasında da önemli bir avantaj olarak gösterilmektedir (Lee, Hsieh, & Ma, 2011).

TKM, genel olarak teknolojinin kabul edilmesinde etkili olan değişkenleri, kullanıcı davranışları ve davranışları arasındaki nedensel bağların açıklanmasını sağlayan bir modeldir (Davis, Bagozzi, & Warshaw, 1989). Model, teknoloji kabulünde algılanan kullanışlılık ve algılanan kullanım kolaylığının bilgi teknolojilerini kullanmak için davranışsal niyetleri etkileyen kilit faktörler olduğunu savunmaktadır (Lee, Hsieh, & Hsu, 2011). 

Teknoloji Kabul Modeli
Şekil 1: Teknoloji Kabul Modeli

Şekil 1’de görüldüğü gibi, kişilerin teknolojiyi kabul etmesinde algılanan kullanım kolaylığı ve algılanan fayda olmak üzere iki temel faktör bulunmaktadır.  Modele göre algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığı kullanıma yönelik tutumu etkilemekte, tutum da kişinin niyetini etkilemektedir (Davis, 1989). Sonuç olarak davranışa yönelik niyet ise gerçekleşen davranışı etkilemektedir. Bu alt boyutlar aşağıda kısaca tanımlanmıştır.

Algılanan Fayda (AF): Bireylerin kullandıkları uygulamaların iş performansını arttıracağına dair olan inanç düzeyi olarak belirtilmiştir (Davis, 1989).

Algılanan Kullanım Kolaylığı (AKK): Bir teknolojinin fazla çaba gösterilmeden öğrenilebilmesi ve bu teknolojinin kullanılırken daha az zorlanılacağına inanılması olarak ifade edilmektedir (Davis, 1989).

Kullanıma yönelik tutum (KYT):  Kullanıma yönelik tutum, algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığının bir işlevi olarak tanımlanmış ve ilgili teknolojiyi kullanma niyetini belirlediği ifade edilmiştir (Davis et al., 1989). Ma ve arkadaşları (2005) da, kişilerin olumlu ya da olumsuz şekilde tepkide bulunma eğiliminin, teknolojiyi kullanma niyetinin belirleyicisi olduğunu ifade etmişlerdir.

Niyet (N): Davis (1989) niyetin kullanıcı kabulünü yansıttığını ve bir sistemi kullanma davranışının öncülü olduğunu belirtmiştir.

TKM’nin asıl amacı herhangi bir sistem ile etkileşime girildikten sonra algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığının ölçülmesiyle, bireylerin teknoloji kullanımını tahmin etmek ve açıklayabilmektir (Erdem, 2011). Literatürde TKM çerçevesinde, eğitim teknolojileri uygulamalarının kabulü için yapılan araştırmalar aşağıdaki gibidir;

Lee ve diğerleri (2011) Tayvan’daki imalat, pazarlama, hizmet ve kamu sektöründe faaliyet gösteren 12 kurumun çalışanlarının e-öğrenme sistemlerini benimsemelerini ve kullanmalarını etkileyen faktörleri incelemiş ve teknoloji kabul modelinin örgütsel bağlamda uygulanabilirliğini test etmiştir. Bir e-öğrenme sistemi uygulanırken hem algılanan faydaya hem de kullanım kolaylığına odaklanmanın önemi ayrıca vurgulanmıştır.

Hashim (2008) Malezya’da şirketlerin eğitim masraflarını azaltmak ve çalışanların şirket talimatlarına daha fazla erişebilmelerini sağlamak için web tabanlı eğitim kullanmaya başladığını belirtmiştir. Yapılan çalışmanın amacı, teknoloji kabul modeli çerçevesinde çalışanların web tabanlı eğitim kabulünü incelemektir. Araştırma bulguları çalışan 261 kişinin internet kullanımının zayıf olmasına rağmen bir dereceye kadar web tabanlı eğitimi kabul ettiğini göstermiştir.

Mobil öğrenme kabulünü teknoloji kabul modeli çerçevesinde ele alan çalışmalar ise Wang, Wu ve Wang (2009), Lu ve diğerleri  (2016), Menzi, Önal ve Çalışkan (2012) ve İlçi (2014) olarak sıralanabilir.

Görüldüğü gibi birçok araştırmada kullanılan Teknoloji Kabul Modeli, şirketler veya eğitim kurumları tarafından da kendi sistemlerinin kabulünü belirlemek üzere kullanılmıştır. Bu model ile eğitim yönetim sistemleri, mobil öğrenme uygulamaları, diğer eğitim teknolojileri uygulamaları ya da şirketinizde kullanılması planlanan yeni teknoloji uygulamalarının kabulü test edilebilir.

Sonuç olarak şirketler sınırlı kaynakları ile yeni bir teknolojiye yatırım yapmadan önce, bu teknolojinin ne kadar kabul edilip edilmediğini araştırmalıdır. Günümüz koşulları şirketleri uzaktan eğitim faaliyetlerine başlamaktan başka bir seçenek bırakmamıştır, ancak hangi teknolojinin kullanılacağı ve nasıl kullanılacağı konusunda küçük gruplarla teknoloji kabul düzeylerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. O kadar önemlidir ki, teknoloji kabul düzeyi düşük olan bir uygulama ya da sistemin sürdürülebilir olarak kullanımı mümkün olmayacaktır. Şirket politikalarından dolayı kullanılsa bile istenilen verimin alınacağı konusunda her zaman tereddüt olacaktır.  

Teknoloji kabulünün belirlenmesi konusunda kaynakçada göstermiş olduğum makalelerde kullanılan ölçeklerden faydalanabilir ya da kendi araştırmamda kullanmış olduğum mobil öğrenme sisteminin kabulüne yönelik ölçekten faydalanabilirsiniz.

Ölçek Linki

Teknoloji Entegrasyonu Nedir?

Eğitimde Teknoloji Entegrasyonu konusunda ne biliyorsunuz? Doğru bir teknoloji entegrasyonu nasıl yapılır? 3 makaleden oluşan yazı dizisini okumak için aşağıdaki linke tıklayın.

Eğitimde Teknoloji Entegrasyonu Nedir

KAYNAKÇA

Arthur‐Mensah, N., & Shuck, B. (2014). Learning in developing countries: Implications for workforce training and development in Africa. New Horizons in Adult Education and Human Resource Development, 26(4), 41-46.

Bhattacherjee, A. (2001). Understanding information systems continuance: an expectation-confirmation model. MIS quarterly, 351-370.

Collinson, V. (2008). Leading by learning: new directions in the twenty‐first century. Journal of Educational Administration.

Dağhan, G., & Akkoyunlu, B. (2016). Çevrimiçi Öğrenme Ortamlarının Sürdürülebilir Kullanımına İlişkin Nitel Bir Çalışma A Qualitative Study about the Sustainable Usage of Online Learning Environments.

Davis, F. D. (1989). Perceived usefulness, perceived ease of use, and user acceptance of information technology. MIS quarterly, 319-340.

Davis, F. D., Bagozzi, R. P., & Warshaw, P. R. (1989). User acceptance of computer technology: a comparison of two theoretical models. Management science, 35(8), 982-1003.

Delone, W. H., & McLean, E. R. (2003). The DeLone and McLean model of information systems success: a ten-year update. Journal of management information systems, 19(4), 9-30.

Erdem, H. K. (2011). Kurumsal kaynak planlama sistemlerinin kullanımında etkili olan faktörlerin genişletilmiş teknoloji kabul modeli ile incelenmesi. Fen Bilimleri Enstitüsü.  

Hashim, J. (2008). Factors influencing the acceptance of web‐based training in Malaysia: applying the technology acceptance model. International Journal of Training and Development, 12(4), 253-264.

İlçi, A. (2014). Investigation of pre-service teachers’ mobile learning readiness levels and mobile learning acceptance levels. Unpublished master’s thesis). METU, Ankara.

İpek, İ., Sözcü, Ö. F., & Ziatdinov, R. (2013). Birleştirilmiş E-Öğrenme Tasarımı Modeli ve Hızlı Öğretim Tasarımı Stratejileri. Akademik Bilişim Konferansı, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Antalya-Türkiye (http://ab. org. tr/ab13/bildiri/).

Kaya, Z. (2006). Öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme: Pegem A Yayıncılık.

Lee, Y.-H., Hsieh, Y.-C., & Hsu, C.-N. (2011). Adding innovation diffusion theory to the technology acceptance model: Supporting employees’ intentions to use e-learning systems. Journal of Educational Technology & Society, 14(4), 124-137.

Lee, Y.-H., Hsieh, Y.-C., & Ma, C.-Y. (2011). A model of organizational employees’e-learning systems acceptance. Knowledge-based systems, 24(3), 355-366.

Liao, C., Palvia, P., & Chen, J.-L. (2009). Information technology adoption behavior life cycle: Toward a Technology Continuance Theory (TCT). International Journal of Information Management, 29(4), 309-320.

Lu, A., Chen, Q., Zhang, Y., & Chang, T. (2016). Investigating the determinants of mobile learning acceptance in higher education based on UTAUT. Paper presented at the 2016 International Computer Symposium (ICS).

Ma, W. W. k., Andersson, R., & Streith, K. O. (2005). Examining user acceptance of computer technology: An empirical study of student teachers. Journal of computer assisted learning, 21(6), 387-395.

McFarland, D. J., & Hamilton, D. (2006). Adding contextual specificity to the technology acceptance model. Computers in human behavior, 22(3), 427-447.

Menzi, N.  Nezih, Ö. Ve  Çalışkan, E.,  (2012). “Mobil teknolojilerin eğitim amaçlı kullanımına yönelik akademisyen görüşlerinin teknoloji kabul modeli çerçevesinde incelenmesi”, Ege Eğitim Dergisi, 13.

Oliver, R. L. (1980). A cognitive model of the antecedents and consequences of satisfaction decisions. Journal of marketing research, 17(4), 460-469.

Orhan, F., & Akkoyunlu, B. (1999). Uzaktan eğitim yaklaşımında temel eğitim 1. kademe öğretmenleri’nin video destekli hizmetiçi eğitimi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17(17).

Wang, Y. S., Wu, M. C., & Wang, H. Y. (2009). Investigating the determinants and age and gender differences in the acceptance of mobile learning. British journal of educational technology, 40(1), 92-118.

Quiz Maker
21. Yüzyılda İşbirlikçi Öğrenme Yaklaşımı

Reactions

0
0
0
0
0
0
Already reacted for this post.

Tepkiler

Henüz kimse beğenmemiş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GIF

  1. Hayat boyu öğrenme ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamanın farklı kanalları/yollarından biri de hiç kuşkusuz uzaktan eğitimdir. Covid19 bireysel ve kurumsal eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasında uzaktan eğitimin önemini güçlü bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Teknolojik gelişmeler uzaktan eğitim imkanlarının hem niceliğini hem de niteliğini artırmıştır. Covid19 ile kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının önemini daha da arttırdığı bir dönemde hiç kuşkusuz tercih edilecek teknoloji ve modelin önemini artırmaktadır. Bu bakımdan çalışma iyi yol gösterici ve ışık olmuştur. Teşekkürler…