Anasayfa » ChatGPT Beynimizi Nasıl Etkiliyor? MIT’nin Çarpıcı Beyin Taraması Araştırması

ChatGPT Beynimizi Nasıl Etkiliyor? MIT’nin Çarpıcı Beyin Taraması Araştırması

755

Üretken yapay zekayı hayatıma aktif olarak dahil ettiğim zamanın yaklaşık 1 yıl sonrasında üretkenliğimin azaldığını hissetmeye başladım. Yaptığım çalışmalarda elim ilk olarak ChatGPT veya benzeri sohbet botlarına gitmeye başlamıştı. Bu aslında şu demekti: Kolayını bulduğun işi senin yapmana gerek yok.

Ancak, göründüğü gibi bana bazı açılardan zaman ve yaratıcılık anlamında fikir veren bu aracın çalışmalarımı olumsuz etkilemeye başladığını da hissettim. Aynı derinlikte yazılar yazamıyor, aynı nitelikte içerikler üretemiyordum. Bunun benim mesleki doyumumu da azalttığını fark ettim.

En sonunda MIT’nin yapmış olduğu bir araştırmayı inceleyen bir twit serisini kıymetli arkadaşım Mahmut Sözeri’nin benimle paylaşmasıyla hislerimin aslında yanlış olmadığın fark ettim. Alex Vacca‘nın twit serisi ve araştırmadan edindiğim izlenimleri bu yazıda sizlerle paylaşacağım.

Üretkenlik mi, Zihinsel Çöküş mü?

Yapay zekanın ilk hayatımıza girdiği andan itibaren hislerim hep insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğuydu. Hal bu düşüncelerim değişmese de bizim yerimize yapabildikleri ve adına verilen üretken yapay zeka araçları biz insanlardan da bir şeyler götürmeye başladı. Nitekim MIT’de yapılan araştırmada araştırma yazarları Nataliya Kosmyna, Eugene Hauptmann, Ye Tong Yuan, Jessica Situ, Xian-Hao Liao, Ashly Vivian Beresnitzky, Iris Braunstein, Pattie Maes (Bu isimleri uzun olduğu için daha sonra kullanmayacağım, yazarlar diye belirteceğim) ChatGPT kullanıcılarının beyin taramalarını incelemiş ve benzer sonuçlara ulaşmış.

Yazarların 4 ay süren EEG (Beyin dalgası) çalışmasında, ChatGPT kullananların %83,3’ünün dakikalar önce yazdıkları yazıdan alıntı yapamadıkları görülmüştür. Çünkü metni yazan eller olsa da düşünen yapay zekaydı. ChatGPT ve benzeri üretken yapay zeka araçlarının insanların düşünme süreleri ve derinliğini azalttığı görülmüştür. Bunun ilerleyen zamanlarda insanlara ne tür zararlar vereceğini tahmin edebiliyor musunuz?

İnsan beyni bir şeyler üretirken öğrenir, öğrendiğini de kalıcı hale getirir. Ancak üretimi yapay zeka gibi dış kaynaklara bıraktığında, öğrenme döngüsü kesintiye uğrar. İnsanlık tarihinde dönüm noktası derken tam da bunu kastediyordum. Zira bu öğrenme döngüsü kesintisi sadece bir alışkanlık kaybı değil fizyolojik bir değişim. Araştırmada insan beynindeki sinirsel bağlantıların %47 oranında azaldığını söyleniyor.

Araştırmada altı çizilen noktalardan bir tanesi de öğretmenlerle ilgili. Öğretmenlerin üretken yapay zeka araçları ile oluşturulan yazıları tam olarak ayırt edemese de içgüdüsel olarak bir şeylerin eksik olduğunu söylediklei belirtilmiştir. Yazılan metinler için öğretmenler “yazının ruhu yok”, “dil mükemmele yakın ama kişisel içgörü eksik”, “içeriğin derinliği yok” gibi yorumlar yaparak insan beyninin “beynin kullanılmadığını” hissettiğini de göstermiş oluyorlar. Bu durum, adı konmamış ama hissedilen bir zihinsel borç! Hergün gelişen yapay zeka teknolojisi ile artık gerçek ve yapay olanın ayrıt edilmesinin güç olacağı zamanların da geleceği düşünülürse bu durumun da bir tehlike oluşturduğu ifade edilebilir.

Asıl Tehlike Zihinsel Atrofi (Körelme)

Zihinsel Atrofi
Zihinsel Atrofi

Tıpta körelme anlamına gelen atrofi kelimesinin yapay zeka kullanımından sonra sıkça karşımıza çıkacağını düşünüyorum. Zira araştırmanın en sarsıcı bulgularından birisinin sürekli ChatGPT ve benzeri araçları kullanan bireylerin, yapay zekasız yazmaya zorlandıklarında, hiç yapay zeka kullanmayanlardan daha kötü performans gösterdiği saptandı. Bunun sadece bir bağımlılık değil zihinsel atrofi olduğu kaçınılmaz. Tıpkı uzun süre kullanılmayan kasların körelmesi gibi, düşünme kasımız da bu şekilde köreliyor.

“Yapay Zeka Kullanımında Sonra Verimliliğim Çok Arttı!” mı acaba?

ChatGPT size bir görevi olduğundan %50, %60 gibi oranlarda daha hızlı tamamlatabilir. Örneğin, 10 gün sürecek bir işi 4 ya da 5 günde tamamlayabilirsiniz. Bu da sizin için ciddi bir zaman kazancı gibi görünebilir. Ancak her iyi görünen şeyin arkasında olduğu gibi bu hızın da bir bedeli var.

Bu hızın karşılığında gerçek öğrenmeyi sağlayan bilişsel yük %32 oranında azalıyor. Bu da verimlilik gibi göünse de uzun vadede beynin kapasitesinin tüketilmesi ve küçülmesi anlamına geliyor. Şirketler “verimlilik kazandık” diye sevinirken, aslında bağımsız düşünemeyen zihinler yaratıyor.

Aslında insanlık tarihi boyunca her zaman teknoloji fizyolojik olarak bir eksiklik doğurmuştur. Makineler insanların kas gücünü azaltmış ve hayatı kolaylaştırmıştır. Ancak bu hareketsizlik insan fizyolojisine aykırı olduğu için çeşitli rahatsızlıklar doğurmuştur. Bu durum ise insanlık tarihinde çok farklı bir körelmeyi getircek. Bunu daha önce hiç benzeri yaşanmamıştır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli organı beyni, yapay zeka ile küçülmeye başlamıştır. Bu yüzden ben bunu insanlık tarihinin dönüm noktası olarak adlandırıyorum. Artık düşünemeyen ve bağımlı bir canlı olma yolunda ilerliyoruz.

Çözüm Aslında Basit

MIT araştırmacıları bu duruma bilişsel borçluk adını vermiştir. Tıpkı teknik borç gibi, kısa vadeli kolaylıklar için uzun vadeli maliyetlere katlanıyoruz. İşimizi hızlı bitiriyor fakat zihnimizi köreltiyoruz.

Ama araştırmada iyi bir haber olarak gösterilecek sonuçlar da var:

Güçlü bilişsel temele sahip bireyler, yapay zekayı doğru kullandıklarında beyin bağlantılarını artırabiliyor. Ancak yapay zekaya aşırı bağımlı hale gelenler, onsuz kaldıklarında daha da kötü sonuçlar alıyor.

Ben yıllardır eğitim teknolojileri alanında çalışan birisiyim. Kariyerimin tamamı öğretmenlere, eğitimcilere teknoloji kullanımının faydalarını anlatmakla geçti. Yapay zeka araçlarını da aktif olarak kullanan birisi olarak onunla ilgili de yorumlarım oldu. Ancak özellikle son 3 ayda kendimle ilgili çeşitli sorunlar gözüme çarptı. Üretkenlik, odaklanma problemi, kitap okuyamama, makale veya benzeri yazılara okuyamama ve yazı yazamama. Bu blog sayfasındaki yazıların tamamını yıllarca düşünerek, kurgulayarak yazan birisi olarak bu sorunlar benim yapay zeka sürecini yeniden gözden geçirmeme neden oldu. Ve dedim ki, gerekliyse kullan. Gerekli değilse düşün, planla, tasarla ve üret.

Bir Dönüm Noktası

ChatGPT ile ilgili ilk izlenimlerimi buraya yazmıştım. Oldukça heyecan verici bulduğum bir sürecin bizi beklediğini belirtmiştim. Ve hep söylediğim gibi bir dönüm noktasında olduğumuzu düşünüyorum. Sözde verimlilik mi, zihinsel atrofi mi?

Yapay zekayı körü körüne, her iş için kullanmakla, onu bilinçli bir şekilde araçsallaştırmak arasında büyük fark var. Araştırmada da ifade edildiği gibi zihinsel bağları güçlendirmek için güçlü bilişsel temellerimizin olması gerekiyor ve bunun da güçlü bir okuyuculukla olacağına inanıyorum. Aksi takdirde zihinsel bir köle haline geleceğimiz ve bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz robot istilalarına hazır olacağımız günlerin yakın olduğunu ifade edebilirim.

Şimdi, ya zihinsel borç biriktirip bugün verimliliği artırıp yapay zekaya bağımlı olursunuz, ya da zihinsel gücünüzü artırıp yapay zekayı bir çarpan etkisiyle daha güçlü zihinsel bağlar oluşturmak için kullanırsınız. MIT araştırmacılarının bu çalışması bir uyarı niteliğinde. Son söz:

Yapay zekayı doğru kullanmazsak, onu üretkenlik değil unutkanlık aracı yaparız.

Sevgi ile kalın.

Sayid Özcan – Öğretim Tasarımcısı

Yorum Bırak

İçerik Yazarı

Tavsiye Kitap

Eğiteknoloji Youtube

Popüler Konular

Popüler Makaleler

© 2015-2025 – Eğiteknoloji. Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde deneyiminizi geliştirmek için çerez kullanılmaktadır. Çerez politikasını kabul edebilir veya gizlilik politikasını okuyabilirsiniz. Kabul Daha Fazla Oku

Aboneliğiniz kaydedilememiştir. Lütfen yeniden deneyiniz.
Başarıyla abone oldunuz.

Bülten Aboneliği

Eğitim teknolojileri yazı, haber ve etkinlikerinden haberdar ol!